This blog will redirect 2 http://trancemp3s.blogspot.com/ in 6 secs

Tuesday, September 11, 2007

Fikrimin İnce Gülü

:::::::::::::::::::::::::::::
Eylem Koç - Fikrimin İnce Gülü

fikrimin ince gülü
kalbimin şen bülbülü
o gün ki gördüm seni
yaktın ah yaktın beni

ellerin ellerimde
gözlerin gözlerimde
o gün ki gördüm seni
yaktın ah zalim beni

:::::::::::::::::::::::::::::
Sema - Fikrimin İnce Gülü

fikrimin ince gülü
kalbimin şen bülbülü
o gün ki gördüm seni
yaktın ah yaktın beni

gördüğüm günden beri
olmuşum inan deli
o gün ki gördüm seni
yaktın ah yaktın beni

ateşli dudakların
gamzeli yanakların
o gün ki gördüm seni
yaktın ah yaktın beni

:::::::::::::::::::::::::::::
Müzeyyen Senar - Fikrimin İnce Gülü

fikrimin ince gülü
kalbimin şen bülbülü
o gün ki gördüm seni
yaktın ah yaktın beni
o gün ki gördüm seni
yaktın ah çapkın beni

ateşli dudakların
gamzeli yanakların
o gün ki gördüm seni
yaktın ah yaktın beni
o gün ki gördüm seni
yaktın ah çapkın beni

ellerin ellerimde
leblerin leblerimde
o gün ki gördüm seni
yaktın ah zalim beni
o gün ki gördüm seni
yaktın ah çapkın beni

3 adet mp3
http://rapidshare.com/files/53525043/fikrimin_ince_guelue.rar

Suat Sayın - Fikrimin İnce Gülü
http://rapidshare.com/files/53551363/Suat_Say__305_n_-_Fikrimin___304_nce_Guelue.mp3.html

TRT Radyo Sanatçılarından Nesrin hanımın yorumuyla
http://rapidshare.com/files/53557203/Nesrin_Koeruek_ue_-_Fikrimin___304_nce_Guelue_-___304_smail_Hakk__305__Bey.mp3.html

:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::

Info: (Kemane@www.trkbrd.com)

Evliya Çelebi’de, musiki ile tedavi konusunu şu şekilde anlatmıştır:
" Merhum ve Mağfur Bayezid Veli Hazretleri Vakıfiyesinde, hastalara deva, dertlere şifa, divanelerin ruhuna gıda ve defi seva olmak üzere 10 adet hanende ve sazende gulan (genç erkek) tayin etmiş ki, üçü hanende, biri neyzen, biri kemancı, biri musikarcı, biri santurcu, biri çengi, biri çeng santurcu, biri udçu olup, haftada 3 kez gelerek hastalara ve delilere musiki faslı ederler. Allah'ın emriyle , nicesi saz sesinden hoşlanır ve rahat ederler.

Farabi Makamların psikolojik etkilerini de şöyle ifade etmiştir:

1-rehavi makamı: subh-i kâzip'te (aldatıcı fecirden önce)etkili,
2-hüseyni makam: subh-i sadık'ta (tan yeri ağarmasında ) etkili
3-rast makamı: güneşin iki mızrak boyu yükseldiğinde etkili,
4-buselik makamı:Vakt-ı duha'da (kuşluk) etkili,
5-zirgüle makamı:Nısf-i nehar da (öğle) etkili,
6-uşşak makamı:vakt-i zuhr'da (öğle sonrası) etkili,
7-hicaz makamı: beyne's-salavateyn'de (iki namaz arası) etkili,
8-ırâk makamı: vakt-i asır'da (akşam üstü) etkili,
9-ısfahan makamı: vakt-i gurub'da (gün batışı) etkili,
10-neva makamı: Vakti leyl'de (gece) etkili,
11-büzürk makamı: vakt-ı şa'da (yatsı sonrası) etkili,
12-zirefkend makamı: vakt-ı nevm'de (uyku zamanı) etkili

Günümüzde türk musikisinin psikolojik etkileri ve çeşitli hastalıkları ise tedavi edici bir yöntem olarak kullanılmakta. Bu da müzikterapi kavramını ortaya çıkarıyor.
Müzikterapi, ihtiyaç duyan bireylerin fiziksel, psikolojik, sosyal ve zihinsel gereksinimlerini karşılamada müziği ve müzik aktivitelerini kullanan bir uzmanlık dalıdır. II. Dünya Savaşı'ndan yaralı çıkan askerlerin rehabilitasyonu esnasında önemini fark edilen müzikle tedavi günümüzde hastanelerde, kliniklerde, gündüz bakımevlerinde, okullarda, madde bağımlılık merkezlerinde ve benzeri birçok yerde uygulanmaktadır. Son 50 yıl içinde yapılan araştırmalar, fiziksel rehabilitasyon süresince, tıbbî tedaviye ilaveten müziğin kullanılmasının, kişinin motivasyonunu artırdığını, kendisine ve ailesine duygusal destek sağladığını, duygularını ifade etmesini kolaylaştırdığını ortaya koymuştur.

Avrupalı hastalar komadan Türk musikisiyle çıkıyor

Rahmi Oruç Güvenç bir etnomüzikolog… Esas uzmanlık alanı ise Türk musikisiyle hastaları iyileştirmek. Binlerce yıl önce Türklerin kullandığı dombra, kopuz, rebab gibi müzik aletlerini çalarak hastaların ağrılarını dindiriyor, fizyolojik ve psikolojik olarak rahatlamalarını sağlıyor

Biz hastayı tedavi etmeye gittiğimiz zaman, o odayı kendimize göre değiştiririz. Örtüler götürürüz, renkli kıyafetler giyeriz. Seansımız otantik bir ayin gibidir. Hastaya o hissi vermek sadece kulak yoluyla olmaz, aynı zamanda göze de hitap ederiz. Ve onu bir tarihi dekora, ‘1001 Gece Masalları’ gibi bir yere götürürüz. İşte orada o duygu değişikliği meydana gelir. Hastayı modern hayatın yarattığı gerginlik ve streslere sebep olan ifadelerden ve görüntülerden bir anda çıkarırız. Onu bir zaman koridoruna sokarız… Bu sözlerin sahibi Yrd. Doç. Dr. Rahmi Oruç Güvenç… Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikiyatri Kliniği’nde, Prof. Dr. Ayhan Songar’ın yanında müzikle tedavi konusunda klinik psikoloji doktorası yapan Güvenç, uzun yıllar boyunca yaptığı “müzik terapi” çalışmalarıyla adını dünya çapında duyurdu. Şu sıralar Yalova’daki Rasim Mutlu İlim Merkezi’nde 2007’nin UNESCO tarafından Mevlana yılı kabul edilmesi dolayısıyla dünyanın dört bir yanından gelen müzik terapistleriyle “Kalpten tıbba, tıptan kalbe” seminerini düzenliyor.
Hayatını Türk müziğini araştırmaya adayan Güven, Kam ve Baksı adı verilen eski Orta Asya hekimlerinin kopuz, dombra ve davul gibi müzik aletleriyle hastaları tedavi etme yöntemini günümüz tıbbına taşıdı. Üstelik Münih, Berlin, Zürih, Barcelona, Madrid, Manheim, Rosenau ve Almatı şehirlerinde, birer okul açarak Türk Musikisiyle müzik-terapi geleneğinin Avrupa’da da uygulanmasına ön ayak oldu. 1976’da, Türk musikisinin doğuşunu, gelişmesini, tedavi değerlerini araştırmak amacıyla, Sultanahmet’de Türk Musikisi Araştırma ve Tanıtma Grubu’nu kuran Güvenç, eski Türklerin bin yıl önce, müziğin gücünü keşfederek hastalara uyguladığını vurguluyor: “Batı müziğindeki minör ve majör tonlarına karşı, Türk müziğinde 500’e yakın makam oluşmuştur. Rast, Hicaz, Uşşak makamı gibi… Bu 500 makam içerisinde 40’ı müzik terapi literatüründe adlandırılır. Her makam vücutta bir organı etkiler ve farklı bir duyguyu açığa çıkarır.”
Güvenç, terapi seansının canlı yapılması halinde hastaya etkisinin arttığını belirtiyor: “Komadaki hasta, başında elektrotlar takılı vaziyette karyolasında yatıyor. Müzik başladığında, beyindeki dalgaların hareketi görülüyor. Onlara Türk sanat müziği dinletiyoruz ama sözsüz şekilde. Komadaki insan haliyle hiçbir şeye cevap veremiyor. Ama o müzik öyle bir etkiye sahip ki, bir müddet sonra gerçekten beyinde alfa ve teta dalgaları görülüyor. Ve o kişi komadan çıkıyor. Avusturya’da birçok vaka var böyle komadan çıkan…”
Müzik terapide bir seansın süresi ortalama 40 dakika sürüyor. Komadaki hastaya verilen müziğin dozajı ise, hastanın durumuna göre şekilleniyor. Terapi seansı, iki türlü icra ediliyor: Birincisi, pasif müzik terapi. Hasta oturarak ya da yatarak istirahat pozisyonunu alıyor, sonra kendisine bir seans süresince geniş ve rahatlatıcı bir ritm ve su sesi eşliğinde, ney, rebab, çeng, ud ve dombra enstrümanlarıyla emprovize (ritmli taksim) yapılıyor. Aktif müzik terapide ise, hastalara Türk Şaman danslarından, Baksı dansı ile birlikte çeşitli sufi dansları (semah ve sema) yapılıyor. Süresi 2-3 saate kadar uzayabilen seanslarda, hastalar da hareketlerle aktif müzik terapiye katılım gösterebiliyorlar.
Yrd. Doç. Güvenç, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesinde Doktor Arif Verimli’yle 300-400 hastanın katıldığı 2 saatlik müzik terapi seansları da düzenlemiş. Avusturya, Avrupa’da “Türk musikisiyle terapi”ye en fazla destek veren ülke. 1993 yılında, Viyana’da Meidling Klinik’te başlayan çalışmaların en eskisi nöroloji dalında yapılmış. Bunun yanı sıra, 2000’den beri kardiyoloji, 2001’den bu yana da onkoloji üzerine çalışmalar sürüyor.

Ne yazik ki günümüz gençliği kendi öz kültürümüzden bir haber yaşıyor. Tsm duyduklarında hepsinin ağzından şu laf çıkıyor ''UYKUM GELİYOR TSM DİNLERKEN''

Gerçekten çok yazık...

Fikrimin ince gülü şarkısı Acemaşiran makamındadır ve bak bu makam ne işe yarıyormuş;

ACEMAŞİRAN MAKAMI: Ateş tabiatlıdır. Kuru-sıcak makamdır. Fecirden kuşluk vaktine kadar etkilidir. Kemiklere ve beyne etkilidir. Vücutta yağ dengesine yardım eder. Yaratıcılık duygusu ve ilham verir. Durgun düşünce ve duyguları canlandırır. Hanımlarda doğumu kolaylaştırır. Anne karnındaki çocuğun yanlış duruşlarının düzelmesine yardım eder. Ağrı giderici ve spazm çözücü özelliği vardır. Lezzet verir, gevşemeye yardımcı olur. En eski şed makamlardandır.

Yalnış bilgi verdim pardon arkadaşlar şarkı Acemaşiran değil , Acemkürdi makamındaymış
Onun etkisini bulamadım ama benzer özellikler taşıyordur diye düşünüyorum, çünkü Kürdi serisinden ikiside.

No comments: