ABS, fren mesafesini kısaltmak amacı ile geliştirilmiş bir sistemdir
( İşte en büyük yanlışlardan biri )
ABS yani "A"NTİ "B"LOKAJ "S"İSTEMİ adından da anlaşılacağı gibi, frenleme sırasında BLOKAJI ENGELLEME amacı ile geliştirilmiştir.
Nedeni ise şöyle açıklayalım : Normal bir hızda seyrediyorsunuz ve diyelim ki önünüze aniden bir araç çıktı. Şimdi 2 seçeneğiniz var,
1. Ya direkt o araca çarpacaksınız
2. Ya da belirli bir noktaya kadar fren yapıp, çarpmadan önce "eğer tecrübeniz var ise" aracınızı, yaklaşmakta olduğunuz araçtan kurtaracaksınız
İkinci seçeneğin gerçekleşmesi adına ABS geliştirilmiştir. Görevi, frenleme sırasında sürücü yerine saniyede 10-15 kez frene basıp çekerek lastiklerin kilitlenmesini engellemek ve bu sayede lastiklerin KIZAKLAYARAK kaymasını önlemektir.
Peki bu kızaklamayı önleme ne işinize yarar ?
Eğer bu kızaklamayı engelleyemezseniz, araç, istediğiniz kadar direksiyonu sağa ya da sola kırın, hep aynı çizgide kayarak gidecektir. Bu da frenleme sırasında manevra yapmanıza engel olacak ve sonuç olarak frene bastığınız çizgide sabit kalacaksınız.
Bu kızaklamayı engelleme elbette ki bir miktar fren mesafesi azalmasına sebep olur. Ancak araç halk arasında anlatılanlar gibi "zınk" diye durmaz... Zaten dursa siz o araç içinde maalesef duramazsınız... Camdan fırlar gidersiniz...
AIRBAG (Havayastığı) BİR KOMPRESÖR TARAFINDAN ŞİŞİRİLİR
Hiç "45 milisaniyede" ortalama bir yastık büyüklüğünde alana hava pompalayan kompresör gördünüz mü ? Eğer gördüyseniz, bu kompresör o küçük direksiyon kolonuna sığar mı ?
Yani bu düşünce açıkça yalandır....
Havayastığı, elektro-kimyasal bir olay ile şişer. Havayastığı direksiyona, bu sistem ise direksiyon kolonuna bağlıdır. Direksiyon kolonu, bildiğiniz tesisat borusundan farklı değildir. İç içe geçmiş 1-2 milden oluşur.
Direksiyon kolonu içinde, toz halinde bir madde vardır havayastığı olan sistemlerde. Bu toz halindeki maddeye bir elektrik tesisatı bağlıdır. Bu elektrik tesisatına giden akım ise MERKEZİ İŞLEM BİRİMİ yani Motor ve Araç Yönetim Sistemi tarafından yönetilir.
Herhangi bir darbede, ÖN TAMPONDAKİ sensörler darbenin şiddetini ve enerjisini hesaplaması için bu merkezi işlem birimine sinyaller gönderir. Bu birim gelen verileri değerlendirir ve hesaplanan duruma göre havayastığının açılıp açılmamasına karar verir. Eğer açılması gerekiyor ise, bir elektrik akımını direksiyon kolonu içindeki bu toz halindeki maddeye gönderir. Elektrik akımı ile DİREKT OLARAK GAZ HALİNE geçen toz madde basınç ile direksiyon kolonundan boşalarak, direksiyon içerisindeki havayastığını şişirir. Tüm gaz boşaltıldığında havayastığı yavaş yavaş söner...
Önemli Not : ÖN HAVAYASTIKLARI ARACIN ARKASINDAN ALINAN DARBELERDE ETKİSİZDİR. ZATEN AÇILMAZ. Bu tip darbeler için, Volvo gibi üreticiler "KAMÇI ÖNLEME SİSTEMLERİ" geliştirmişlerdir. Bu sistemler, herhangi bir arkadan darbede, koltukları belirli bir açıya getirerek ve aynı zamanda kafalıkları sürücü ve yolcu başlarına yakın tutarak bel ve sırt zedelenmelerini minimuma indirir.
Önemli Not : Yan darbelerde aktif hale gelen yan ve perde havayastıkları da aynı prensip ile çalışır ve sensörleri de orta kapı direklerinde mevcuttur. Amaç yan darbelerde, baş ve omuz yaralanmalarını azaltmaktır.
Sıkça sorulan bir soruya ek cevaptır :
AIRBAG'in açılması "güçle" bağlantılı olmayıp, SRS/SRP ünitesinin darbe sırasındaki enerji miktarına göre yaptığı hesaplamalara göredir. Yani 30-40km/h hızda da açılabilir, 90km/h hızda da açılabilir. Önemli olan çarpma açınız, çarpma sırasında oluşan enerji ve aracınızın çarpma sırasındaki gövde elemanlarının burulma oranıdır. Tüm bunlar "birlikte" ele alınır.
Üst üste yapılan frenlemelerde ABS şişmesi söz konusu değildir. Şişen gibi görünen fren balatalarıdır. Daha doğrusu üst üste yapılan frenlemelerde fren disklerinin yeterince soğutulmaması sebebi ile ve balataların bu sıcaklıkltan dolayı etkilenmesi sebebi ile fren mesafesinin "normal" olarak uzamasıdır. Ayrıca bu uzama sadece "ABS" li araçlarda değil, tüm araçlarda karşılaşılabilecek bir durumdur. Asıl olan "fren disk ve balatalarının" soğutulmasının önemidir. Bu da fren diski üzerindeki hava kanalları ya da deliklerinin yapısı ve sayısı, jant kollarının aralıkları ve aynı zamanda aracın çamurluk ve gövde yapısının aerodinamik yapısı ile bağlantılıdır.
No comments:
Post a Comment